Sosyal Medyanın Kısa Tarihi
Günümüz dünyasının koşullarında sosyal medyasız bir yaşam düşünebiliyor musunuz? Bir zamanlar hayatımızın bu denli merkezinde olmayan sosyal medya kanalları özellikle yeni nesil için bir olmazsa olmaz konumunda. Hayat akışını bile sosyal medya gelişmeleri ile bağıntılı şekilde düzenleyen yeni kuşak için sosyal medyanın tarihine uzanıyoruz.
MIRC, ICQ, MSN, nickname; masa üstü bilgisayarların internete bağlanmaya çalışırken çıkardığı o kulak tırmalayan tiz ses… Bir zamanlar özellikle gençlerin birbirlerine sorduğu ilk soru “ICQ numaran var mı?” sorusuydu. Şimdi ise hem tüm bunlar geçmişte kaldı hem de artık numara sormaya gerek kalmadı. Modern dünyada pek çok insanın internetle yakın ilişkisi, en azından bir akıllı cihazı var. Sosyal medya kanallarını kullanmayan kitle ise giderek azınlığa dönüşüyor. Facebook, Instagram, Linkedin, TikTok, Youtube… Liste uzayıp gidiyor, ancak liste bunlarla başlamıyor. Peki ama bu akım nasıl başladı? Nasıl oldu da hayatın tüm dinamiklerinde sosyal medya önemli bir etki bırakır hale geldi? Sosyal medyanın tarihi nereye uzanıyor? Sosyal medya nedir?
Sosyal Medya Nedir?
Sosyal medya, “İnsanlar tarafından mesaj, bilgi, fikir ve video gibi içeriklerin paylaşıldığı, ağlar ve kolektifler oluşturmak için kullanılan çevrimiçi iletişim biçimleri” olarak tanımlanıyor. Wikipedia bilgi platformunda ise sosyal medya tanımı şu şekilde yapılıyor: “Sosyal medya, kullanıcıların internette aradığı, kullandığı ve içerik ürettiği interaktif iletişim platformdur. Geleneksel medya’dan Web 2.0’ın kullanılmaya başlamasıyla, tek yönlü içerik paylaşımından, çift taraflı içerik alışverişine erişim sağlanan medya iletişimidir. Sosyal ağlar, insanların birbiriyle içerik ve bilgi paylaşmasını sağlayan internet siteleri ve uygulamalar sayesinde, herkes aradığı, ilgilendiği içeriklere ulaşabilir.”
Sosyal Medya Tarihi
Sosyal medya bugün ortaya çıkmadı, çok yakın bir geçmişte de ortaya çıkmadı. Aslında her şeyin başlangıcı 1970’lerde internetin kullanılmaya başlanması olarak ifade edilebilir. İnternet yapısının 1970’lerin başında gönderilen ilk elektronik posta ile oluşmaya başladığı andan itibaren insanların sosyal iletişimlerini pratikleştirmek hedefleniyordu. Bugün Facebook’un dünya üzerinde 1 milyarı aşan kullanıcısı var ve bu da yine o ilk elektronik postaya dayanıyor. Dünden bugüne sosyal medyanın tarihi sürecini ve dinamikleri şu şekilde maddeleyebiliriz:
- Sosyal medya 1971’de gönderilen ilk elektronik posta ile başladı. 1980’de Usenet ardından 1991’de world wide web’in (www) ortaya çıktı. Bunlar sosyal web2in gelişimini hızlandırdı.
- 1994’te ortaya çıkan ilk blog gelişimi farklı bir noktaya taşıdı. 1995’te eski sınıf arkadaşlarını bulmak üzerine kurulu Classmates.com ortaya çıktı. Bu da insanların sosyal ilişkilerini dijital ağlar üzerinden de devam ettirebileceğini dünyaya gösterdi.
- 1997’de weblog terimi ortaya çıktı. 2 yıl sonra ise blogger ve LiveJournal gibi alt yapılar kullanıma sunuldu. 2004’te Wordpress ile birlikte ise hem blog hem de blogger’lık daha fazla önem kazandı. Hatta kazanç kaynağına dönüştü.
- 2000 yılında Wikipedia, 2001’de Stumbleupon, 2002’de Friendster, 2003’te Myspace ve 2004’te Facebook açıldı. Bu da dijital sosyalliği hızlandırdı ve arttırdı.
- Flicker, YouTube, Twitter ve Spotify gibi servisler yeni nesil sosyal web’i tanımladı. Groupon ile sosyal ticaret kavramıyla tanışıldı.
- LinkedIn 2002 senesinde iş dünyası ve kariyer odaklı profesyoneller için kuruldu. 2020’ye kadar dünya çapında 675 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı. Türkiye'de ise toplam kullanıcı sayısı 2023 yılı itibari ile 8,6 milyona ulaşmıştır.
- Foursquare ve Pinterest gibi servisler ise dünyayı bugün geldiği noktaya daha hızlı ulaştıran servisler.
- 2010’da dünyanın her yerinden insanları birbirine bağlayan görsel iletişim platformu Instagram bulundu.
2024 Yılı Sosyal Medya Trendleri
Sosyal medya hayatımızın bu kadar merkezindeyken trendlerinin olmaması imkansız olurdu. Üstelik bu trendler her yıl değişebiliyor, yeni trendler ortaya çıkıyor. İşte 2024 yılının şimdiye kadar gösterdiği trendler:
- Marka bilinirliğini artırmak
- Yeni kitlelere ve daha fazla kişiye ulaşmak
- Müşterilerle ilişkileri geliştirmek
- Marka sadakati yaratmak
- Müşteri hizmetlerini iyileştirmek
- Online alışveriş deneyimini iyileştirmek