Kelime olarak tevkifat, para konusundaki kesintileri anlatmak amacıyla kullanılmaktadır. Mali ve hukuki bir terim olarak baktığımız zaman ise tevkifat, devletin alacağı katma değer vergisi (KDV)’yi satıcı kanalı ile almak yerine hem alıcı hem de satıcı arasında pay ederek her ikisinden de ortak bir biçimde almasını ifade etmektedir.
Günümüzde 2 çeşit tevkifat bulunmaktadır. Bunlar şu şekildedir:
- Gelir vergisi tevkifatı: Gelir Vergisi Yasası’nın 94. Maddesine göre bu maddede yer alan gelir türleri üzerinden alınan kesintidir. Bu kesintinin miktarı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmektedir.
- KDV tevkifatı: Yazımızın konusu olan KDV tevkifatı, KDV’nin, kanunda yer alan malların ya da hizmetlerin alım satımı üzerinden hesaplanan KDV oranının bazen hepsinin bazen de bir kısmının satıcıya değil de vergi dairesine vergi mükellefi olarak ödenmesi durumudur. Tevkifat konusunu anlattığımıza göre şimdi sırada KDV’nin ne olduğundan bahsetmek var. KDV yani katma değer vergisi, verilen mal ve hizmetlerin satışında malı yahut hizmeti teslim / satın alanın malı teslim eden / satan kişiye ödediği vergidir. KDV, 3065 sayılı kanuna göre uygulanmaktadır.
KDV tevkifatı, teslim edilen mal yahut hizmetin bedeli üzerinden hesaplanan KDV oranının satış ya da hizmet yapanın değil de bu uygulamaları gerçekleştirenler tarafından kısmen ya da tamamen ödenmesidir. Bu ödeme sırasında vergi mükellefi sıfatı kullanılmaktadır. KDV tevkifatının amacı devletin alacağı KDV ödemesini teminat altına almasıdır. Kısacası devlet alacağı ücreti garanti altına alabilme amacıyla KDV tevkifatını uygulamaktadır. Örneğin bir sektörde firmalardan yeterli derecede KDV alınmadığı tespit edilirse o sektöre KDV tevkifatı kuralı getirilmektedir. 3065 sayılı Kanunun (9/1) inci maddesine göre, vergi mükellefinin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisine sahiptir.
HANGİ HİZMETLER BU UYGULAMAYA TABİDİR?
Bazı KDV tevkifatları, tüm KDV mükelleflerine getirilmiştir. Ayrıca aşağıdaki hizmet ve ürünlerde KDV tevkifatı olması zorunludur:
- Yapım işleri ve bu işlerle alakalı olan mimarlık, mühendislik ve etüt ile proje hizmetleri
- Bahçe ve çevre bakımı ile temizlik hizmetleri
- Özel güvenliği içeren tüm hizmetler
- Demirbaş, makine, taşıt ve teçhizata ait olan tadilat, bakım ve onarım hizmetlerinin tümü
- Yemek servislerinin her türlüsü
- Denetim ve danışmanlık hizmetleri
- Yapı ve denetim hizmetleri
- Hisse senetleri
Yukarıda bahsi geçen hizmetler eğer aşağıda belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından alınıyorsa KDV tevkifatlı olmak zorundadır. Bu kuruluşlar:
- Genel bütçeye dahil olan daireler
- Katma bütçeli idareler
- İl özel idareleri
- Belediyeler
- Köyler
- Döner sermayeli olan kurum ve kuruluşlar
- Kanun aracılığı ile kurulan kamu kurum ve kuruluşları
- Kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşları
- Üniversiteler (vakıf üniversiteleri buna dahil değildir)
- Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları
- Bankalar ve özel finans kurumları
- Kamu iktisadi teşebbüsleri
- Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar
- Organize sanayi bölgeleri
- Menkul kıymetler
- Bütün borsalar
Kısmi tevkifat kapsamına bütün KDV mükellefleri girmektedir. Yine bütün mükellefleri ilgilendiren hizmetler şunlardır:
- İşgücü temin hizmetleri
- Fason bir biçimde yaptırılan tekstil, konfeksiyon işleri
- Çanta ve ayakkabı dikim işleri
- Turistik mağazalara verilen müşteri bulma ve müşteri götürme hizmetleri
- Spor kulüplerinin yayın, reklam ve isim hakkı gelirlerine konu olan işlemler
- Servis taşımacılığı hizmeti
- Külçe metal teslimleri, bakır, çinko ve alüminyum ürünlerinin teslimi
- Hurda ve atık teslimi
- Atıklardan elde edilen hammadde teslimleri (metal, plastik, lastik, cam, kauçuk gibi)
- Ağaç ve orman ürünleri teslimi
TEVKİFAT YAPILMAMASI DURUMUNDA HERHANGİ BİR CEZA VAR MIDIR?
Eğer faturayı düzenleyen taraf KDV’yi tevkifatlı yapmıyorsa belli bir cezai durum söz konusu değildir. Burada sorun faturayı alan taraftadır. Faturayı düzenleyen taraf bunu unutsa dahi, faturayı alan taraf söz konusu KDV’yi tevkifatlı gibi beyan etmelidiri. Aksi halde vergi ziyaı cezası alabilir.
KDV TEVFİKATI İSTEĞE BAĞLI BİR UYGULAMA MIDIR?
KDV tevkifatı Maliye Bakanlığı tarafından tevkifat uygulaması kapsamına alınan işlemlerde yapılması zorunlu bir şeydir. Alıcılar mutlaka KDV tevkifatı yapmak zorundadır. Fakat Maliye Bakanlığı tarafından tevkifat kapsamına alınmamışsa o zaman tevkifat yapılması mümkün değildir.
HESAP NASIL YAPILIR?
Hizmet bedelimiz 100 TL ve uygulanacak olan tevkifat oranı 3/10 (yüzde 30) ve KDV oranı yüzde 18 diyelim.
Standart KDV hesabına göre;
Mal ve Hizmet Bedeli (100 TL) X [1 + (KDV Oranı (%18) /100)] = 100 X 1,18 = 118 TL üzerinden faturalandırılır. Buradaki KDV bedeli 118 TL’dir.
Tevkifat sadece KDV’ye uygulanır. KDV’deki tevkifat oranı ise:
Toplam KDV (118 TL) X (Tevkifat oranı (3/10 yada %30)) = 39 TL tevkifat bedeli çıkar.
118 – 39=126 TL KDV ile 79 TL işletmemize ödenirken, 79 TL tevkifat bedelini alıcı kuruluş vergi dairesine öder.